Yolluk.

Cumartesi, Şubat 6
Bir adam bağırdı. Ayakta Boş! Kadın ona baktı. Adam sustu. Kadın kulaklığı çıkardı , cebini karıştırıp bir kaç kuruşluk parayı eline aldı.Ve "Müsadenizle" dedi. Adam çekildi.Yağmur şemsiyeyle sevişmesini istemeyerek de olsa bitirdi. Yarım kalan işini , diğer tenlerde tamamlamayı düşündü. Yağmur.

Kadın minibüse biner binmez hemen parayı uzattı. Şoför paraya baktı. Tamdı para. Eyvallah yenge , dedi ardından. Cama yaslanmaya çalışan kadının. Ellerini saçlarına götürdü kadın. Kızıl, yıpranmış saçlarına. Melankoli kızı oynamadığını biliyordu. Saçlarının renginin doğal durmadığınıda. Kulaklığını birkaç denemeden sonra yerine taktı. Acaba dışardan bakınca, kulaklarının yerini unuttuğunu sanan ucubeler varmıydı? Kafasını aşağıya eğip, burnunun yanını kaşıdı. Ve diğerlerine baktı.Sinsice gülümsedi. Filmlerde ki kahramanlar öyle yapardı. Gayet iyi bir yöntemdi. Sırayı bozmadan izlemeye başladı. Şöförün yanında oturan göbekli adam konuşuyordu. Sanki zihnindeki müziği söyleyen o adamdı. Krem rengi ile asker yeşili arasındaki montu başındaki kasketi ve elindeki mikrofonuyla. Yıllara meydan okumuş sanatçı edasıyla şarkıya devam ediyordu.Brutal atmasından korktu kadın.

-Sırada ki.-

Şoförün arkasındaki yaşlı kız bastonunu okul çantasının yanına koydu.Ve sevgilisinin koluna girdi.Sevgilisi kokuşmuş çiçekleri düzeltti. Sevgisine dair olan. Saat öğlendi. İşten çıkan ergen amcalar yoktu. Ter kokusu yoktu. Herşey fazlasıyla normaldi.

Ve telefonu titredi kadının.

Fahişe şemsiyesinden zoraki kurtulan parmakları cebine gitti. Arayan kendi numarasydı. Zaten başka kim aradı ki onu. Telefonu açtı. "Hed, bugün birşey var." dedi hattın içindeki. "Hayrola ? "diye cevap verdi kadın.O aptal espiriyi telefondaki yapmadan zihni tekrarlamaya başladı. "Hayır olucaksa neden e.. " (-!kes).

"Ordasın dimi hed. Hadi dinle beni!" Başka şansımı vardı ki melankoli olmadığını bilen kızıl saçlı kadının. "Efendim?" diye düşündü. "Taşınıyorum , devlet yurt verdi sonunda." Kadın kaşlarını çattı. Burnunu kaşıdı." Ne yani, gidiyor musun şimdi?" telefonda ki ses verdi. "Kes artık telefonda ki demeyi be aptal. Beynin büyüdü, ruhun kilo aldı rahat edemiyorum. Her dediğimi yapman bunaltıyor beni. Daha önce kaç defa dedim sana." Kadın kulaklığı çıkardı. Radyoda zz top çalıyordu. Kadın kulaklığı yeniden taktı. İç sesi "Eee, hadi bana eyvallah. Ayrıca ilerde in. Trafik çok yürüyerek gidersin." Kadın "peki." dedi. Telefonu kapattı. Müsait bir yerde! dedi. Şoförün yanında ki adam borçlarından bahsetmeye devam ediyordu.

Minibüs durdu, kadın indi. Dinlediği şakıya kulak verdi. Yağmur durmuştu. Şarkı devam ediyordu.
" Yolculuk bitti, şimdi güven devri.
Yolculuk bitti. Hay hay!"*


_________
*(Kesmeşeker-Yolculuk bitti.)

3 yorum:

GweniaBastet dedi ki...

İçin dışın bir ama dışın içinle bir değil?Niye ki niye?Bende bilmiyorum.
Ruhuna sağlık.İç sesine selamlarımı ilet.Bir daha yağmur durmasın şarkı kadar sürsin gtsin aksın.

AnxietyHangover dedi ki...

hadi bunun devamı olsun lütfen BTW
veri nays
Bir de
gogol'e çok benziyoree bence.pek sevdim tsubasa :D

Hed. dedi ki...

Ezgicim aleykumselam.(:

Caner paşa, sana da eyvallah derim. (=

Yorum Gönder